Kızlarda ergenlik, küçük bir kız çocuğunun genç bir kızlığa doğru değişim gösterdiği önemli bir dönemdir. Bu döneme aynı zamanda buluğ çağı da denir. Kızlarda ergenlik, genellikle erkeklere göre daha erken başlar. Genel bir zaman dilimi olmamakla birlikte, kızlar genellikle 9-13 yaşları arasında ergenliğe geçiş yaparlar. Bu nedenle kızlar, erkeklere göre birkaç yıl önceden daha uzun ve olgun olabilirler. Ergenlik döneminde kızlarda önce göğüslerin belirginleştiği telarj, ardından cinsel bölgede tüylenme pubarş ve son olarak adet görme yani menarş dönemi yaşanır.

Ergenlik, genellikle göğüslerdeki büyüme ile başlar. Bu büyüme, meme uçlarından birinde veya ikisinde birden, meme ucu üzerinde hassas ve küçük bir kabarıklık şeklinde fark edilir. Birkaç yıl içinde bu kabarıklık büyüyecektir. İlk başta göğüslerden biri daha büyük olabilir. Bu durum, göğüslerin büyümesinin tamamlanmasına kadar devam edebilir.

Kızlar ergenliğe girdiklerinde, cinsel bölgede yumuşak tüyler görülmeye başlar. Bu tüyler giderek sıklaşır ve kıvrımlı bir hale gelir. Tüylenme, koltuk altları ve bacakların üst kısmına da yayılır. Tüylerin temizlenmesi kişisel bir tercihtir ve tıbbi bir gerekliliği yoktur.

Ergenlik döneminde kalça genişlerken, belde daralma olur. Vücutta karın bölgesinde, kalça ve bacaklarda yağ depolanmaya başlar. Bu değişikliklerle birlikte kadın bedenine özgü çizgiler oluşmaya başlar.

Ergenlikte bacaklar, kollar, eller ve ayaklar vücudun diğer alanlarına göre daha hızlı büyür. Bu bölgelerdeki büyüme, vücudun diğer alanları tarafından takip edildiğinde, kızlar kendilerini ruhsal açıdan hantal ve şekilsiz hissedebilirler.

Ergenlikte cilt dokusu daha yağlı hale gelir ve terleme artar. Bu dönemde ter bezleri de büyür. Ciltteki yağlanma nedeniyle sivilceler artar ve akne olarak ortaya çıkar. Bu durum hormon değişikliklerine bağlı olarak gelişir. Ergenlikteki kızlarda mutlaka akne etkisi olur ve bazı durumlarda tedavi gerektirecek kadar şiddetli olabilir.

Ergenlik dönemindeki fiziksel değişimler, kızlarda ruhsal sorunlara neden olabilir. Anksiyete, depresyon, aşırı alınganlık, kendini çirkin görme gibi etkiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle ailelere büyük görev düşmektedir. Çocuklarıyla yeterince ilgilenmeleri ve destek olmaları gerekmektedir.

Menarş, yani ilk adet kanaması, kız çocuklarının üreme dönemine geçişi olarak değerlendirilir. Genellikle 9-16 yaş arasındaki kızlarda ilk adet kanaması olur. Bu durum, adet görme, regl, ay hali gibi çeşitli tanımlamalarla bilinir. Bu döneme giriş, kız çocuğunun genetik özellikleri, beslenmesi, coğrafi olarak yaşadığı bölge ve sosyokültürel yapısıyla ilgilidir. Beslenmesi iyi, hafif kilolu olan kızlarda menarş daha erken yaşta olabilir. Kızların 9 yaşından önce adet görmesi, erken menarş olarak değerlendirilir ve bunun altında yatan hormonal bozukluklar olabilir. Bu nedenle kızların doktor kontrolünden geçmesi gereklidir. Erken menarş, ileride boy kısalığı etkisi yapabileceğinden mutlaka tedavi edilmelidir. Menarş 16 yaş sonrasında olmazsa, bu durumda da araştırma yapılmalıdır. Bu durum, gecikmiş menarş olarak değerlendirilir ve meme gelişimi, tüylenme ve boy uzaması gibi diğer gelişim faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır. Bu etkilerde yoksa gelişim sorunu olduğu düşünülür. Değişimler normal ise, adet görmek için 16 yaşına kadar beklenebilir.