Ergenlik dönemi, çocukluktan çıkarak yetişkinliğe adım atıldığı bir süreçtir. Bu dönemde yaşanan coğrafi bölgeye göre ergenliğin yaşı değişiklik gösterebilir. Ergenlik sürecinde genç kızlar ve erkeklerde bazı fevri davranışlar gözlemlenmektedir. Vücudun büyümesi, cinsel aktivitelerin başlaması, tüylenme, kemiklerin irileşmesi, kızlarda göğüs büyümesi gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Çocukluk döneminde yapılan hareketler artık ilgi çekici olmayacak ve çoğunlukla komik gelecektir. İzledikleri televizyon programlarının değişmesi gibi, ilgi alanları ve düşünceleri de önemli ölçüde değişecektir. Ergenlik dönemiyle birlikte, kızlar östrojen hormonu üretmeye başlarken, erkekler testosteron hormonu üretirler. Bu süreçte vücudun büyümesi, kemiklerde ve kaslarda değişiklikler gibi belirtiler gözlemlenmektedir.

Ergenlik dönemi genellikle "fırtına ve stres dönemi" olarak adlandırılır. Eğer çocuk şiddetli bir aile ortamında yetişmişse, ergenlik döneminde şiddet eğilimi ve saldırgan davranışlar sergileyebilir. Çocuğa sürekli olarak şiddet uygulayan anne veya babalar varsa, çocuk ergenlik döneminde çevresindeki herhangi bir olumsuzluk karşısında şiddet ve saldırgan tavırlar gösterebilir. Şiddetle her şeyi çözebileceğini düşünebilir ve bu nedenle bazı suçlar işleyebilir. Ergenlik dönemi çok hassas bir süreç olduğundan, çocukların hem fiziksel hem de ruhsal olarak çeşitli değişiklikler yaşaması mümkündür. Bu süreçte çocuklar dünyayı sorgulayıp anlam bulmaya çalışarak kişiliklerini oluştururlar. Şiddet içeren filmlerden ve televizyon programlarından uzak durulması gerekmektedir.

Ergenlik döneminde çocukların aileleriyle olan ilişkileri genellikle gerginleşir. Çocuklar, ailelerinin kendilerini anlamadığını düşünebilir ve bu nedenle onlardan uzaklaşmak isteyebilirler. Ergenlik döneminde soyut kavramları düşünmeye başlarlar ve düşüncelerinde sık sık değişiklikler olur. Daha özgür olmak isteyebilirler ve bu durum, ailelerinin koyduğu kurallara uymak istememelerine yol açabilir. Bu nedenle aileleriyle çatışmalar yaşanabilir. Bu durumda ailelere büyük sorumluluk düşmektedir. Çocuklarıyla empati kurarak, onları anlamaya çalışmaları ve onlarla açık iletişimde bulunmaları gerekmektedir. Büyük sorunlar yaşandığında bir uzmandan yardım alınabilir. Sinirlenen ailelerin ergen çocuklara şiddet uyguladığı gözlemlenmiştir. Bu durum, çocukların psikolojik sorunlar yaşamasına ve daha hırçın olmalarına neden olmaktadır. Aileden gerekli sevgiyi göremeyen çocuklarda madde bağımlılığı bu yaşlarda görülebilir. Çoğu ergen asi olacağından, onlara nasihat veya öğüt vermek yerine arkadaşça yaklaşmak gerekmektedir. Ailede otoriter davranışlar sergileyen anne ve babalar olması durumunda çocuklar buna karşı çıkacaktır. Ailelerin çocuklarının arkadaşlarıyla tanışarak, onlarla iyi geçinmeleri önemlidir. Ayrıca çocuklarını takip etmeleri gerekmektedir.

Ergenler, sıklıkla farklı şeyler denemek isterler. Bu, yeni aktiviteler olabileceği gibi, farklı alışkanlıklar da olabilir. Özellikle anne ve babaları yanında sigara veya alkol tüketiyorsa, çocuklar bu maddeleri cazip bulabilir ve tüketmeye başlayabilirler. Çevresindeki kötü alışkanlıkları olan arkadaşları nedeniyle de kötü alışkanlıklar edinebilirler. Ders çalışmaya karşı isteksizlik görülebilir. Ders çalışmak yerine başka işlerle meşgul olabilirler. Özellikle karşı cinse olan ilgileri artabilir. Ses tonundaki değişiklikler ve henüz tam olarak yerine oturmamış olması, bu durumdan hoşlanmamalarına neden olabilir. Yaşadıkları bazı fiziksel değişiklikler nedeniyle çevrelerine olan ilgileri azalabilir ve kendi iç dünyalarına dönebilirler. Sürekli olarak ilgi çekmeye çalışabilir ve bu nedenle sık sık yalan söyleyebilirler. Sorunlarını olduğundan büyük gösterip, çevresindeki insanlardan yardım isteyebilirler. Hayal kurabilirler ve bu hayallere inanarak kendilerini gerçek dünyadan soyutlayabilirler. Eğer ailesinden ve çevresindeki arkadaşlarından yeterli desteği göremezlerse, farklı arkadaş ortamlarına girebilirler. Sürekli olarak para harcama isteği ya da arkadaşlarında gördükleri telefon, bilgisayar veya tablet gibi cihazları istemeleri mümkündür. Aileleri bu isteklerini karşılamadığında depresyona girebilirler.